Hava çok sıcak. Sıcaktan mayışmış bir haldeyim. Bunun getirisi olarak bir
umursamazlık, bir rahatlık çöktü. Tam bir boşvermişlik hali. Kendime şaşırmaya
başladım. Bir karakter değişikliği de oluşmaya başladı. Zor
karar verdiğim, kılı kırk yararcasına düşündüğüm şeyler önemini kaybederek, sıradanlaştı. Ben de ani karar vermeye başladım. Dün
yazlığımızın bulunduğu yerin mütevazi çarşısında dolanırken, arkadaşıma uğradım. Sattığı takılara bakarken, kendimi gençlerin taktığı deri bilekliklerden
almış, hatta koluma da takmış buldum. Eskiden büyük yaşlar olarak değerlendirdiğim 60-70'li yaşlar, ben bu yaş
aralığına gelince o kadar da büyük olmamaya başladı. Bilekliği ben kendime yakıştırdım ama bir başkası
ne gözle bakar değerlendirir bilemiyorum.
Madalyonun bir tarafında da şu soru var: Benim umurumda mı? Hayır!
Başkasının düşüncesi benim umurumda değil. Bir şeyi alıp
takmayı istediysem ve yakıştırdıysam takmalıyım. Belki bu bir mutluluk
vesilesi değil ama kesinlikle bir tercih vesilesi… Hiçbirimizin bende de olduğu gibi içinde bulunduğu yaşı önceden yada
sonradan ikinciye yaşama şansı yok. O zaman benim de istediğimi yapma, kendime uygun
bulduğumu takma şansım olmalı. Bu benim mücadeleci ruhumun dışa vuran tezahürü olsa gerek. Kısaca
toparlamak gerekirse, ben 68 yaşındayım ama KENDİMDEN VAZGEÇMEDİM!
NOT: Bu yazım biraz dağınık olsa da kendime moral ve güç kazandırmak
için gereklıydi. Ben kendimden vazgeçmediğim sürece kim korkar hain kurttan?
SENİNLE 7 SENEYİ ARKAMDA BIRAKTIM BAY P.! PES ETMİYORUM!