Sonbahar ben de hüzün ve mutluluğu çağrıştırır. Duygusallığım zirve yapar. Bu ilginç mevsimin büyüsüne kapılmak hoşuma gider. Ormanlar sonbaharda daha da (bu benim görüşüm) güzelleşir. Sonbaharın geldiğini önce sararan yeşilden kahveye, kahveden kızıla bazen de sarıya dönen yapraklardan anlıyorum. Bu yapraklar kurumuş olarak dalından koparak, rüzgarın çizdiği rotayı takip eder. Oradan oraya savrulup, dururlar. Tabiat renk skalasını ton ton değiştirerek tablo gibi bir görünüme bürünüyor. Duygularımı bu mevsimde kendimde çözemiyorum. Adeta bir kördüğüm yine bu mevsim bana. Zorunda kaldığım, mecburi durumları hatırlatıyor. Hayatımın muhasebesini yaptırırken duygularımın med-cezirlerinde kaybolurum. Ayrıca günün ikindisini ömrümün 50 yaştan sonrasını çok üzüldüğüm ve çok mutlu olduğum zamanları hatırlatır. Öyle uzun ve çok ki sonbahar hakkındaki duygularım düşüncelerim. O güzelim renk cümbüşünden çok etkileniyorum. Canım resim yapmak yada şiir yazmak istiyor.
Ben aşağı yukarı 2012'den beri PARKİNSON hastasıyım.Teşhis konulduktan sonra uzunca bir dönem kabullenme sorunu yaşadım. Kendimi yalnız hissettim. Terapistimin tercümesiyle bulduğumuz yabancı bloglar bana daha insancıl, zor ama yinede yaşanabilir bir hastalık tablosu gösterdi. Bu hastalığı yaşıyan bir sürü insan vardı. Bizde de bu teşhisi alanların benim hissettiklerimi yaşadıklarını varsayarak terapistimin fikir anneliği ile bu bloğu yazmaya karar verdim. YALNIZ DEĞİLSİNİZ! YALNIZ DEĞİLİZ!
24 Ekim 2023 Salı
Sonbahar ve ben
13 Ekim 2023 Cuma
Bir ileri iki geri
Yaz bu sene diğer senelere nazaran çok daha sıcak oldu. Sıcak beni çok olumsuz etkiledi. Çabuk yorulup, bitkinleşmeye başladım. Aşırı bir terliyorum. Kızımın ve terapistimin uyarısıyla her gün saat 09.oo ve 15.oo arası evden dışarı çıkmamaya çalıştım. Ama içeride de dışarıda da olsam havanın meninden kaçamadım. Bu da bende adeta nefes alma zorluğu yarattı. Vücudumda ödem hiç azalmadı. Her ne kadar beni görenler iyi göründüğümü söyleseler de ben hastalığımın ilerlediğinin farkındayım. Elimin yüzümün hareketlendiğini fark ediyorum. Bunlar kontrolümün dışında oluyor. Bütün bunlara rağmen güzel bir yaz geçirdim. Arkadaşlarım sağ olsunlar birlikte tatile gittik ve çok eğlendik. Belki de son zamanları paylaşırsam bunu irdelemek anlaşılır kılmak mümkün olur.
Geçen sene devlet hastanesinde (fizik tedavi rehabilitasyon) tamamladım çok şükür. Evden yalnız çıkabiliyorum. Yanımda biri olursa muayene oldum doktor bana hastanede fizik tedavi verdi bir ay her sabah hastaneye taşındım. Bu arada Parkinsonlu olduğum için hastanede yapılan bir projeye dahil edildim bana bir ay ücretsiz evimde Parkinsonlular için yararlı olan spor hareketleri yaptırdılar evde ekran üzerinden. Bu sene arkadaşlarımla bir haftalık bir tatil yaptım. Her şey mükemmel değil fakat çok kötü de değil. Bu yazı da böyle geçirdim. İyi kötü bu sene de yüzebiliyorum. Hiç boş durup kendimi dinlemiyorum. Spor yapıyorum, yürüyorum, yapabildiğim kadar. Polyannacılık oynuyorum. Sosyal olmaya gayret ediyorum. Bu yazdıklarımı deneyip, sizin de benim gibi şaşırıp, "BANA NE OLUYOR" demeniz umuduyla.