27 Temmuz 2017 Perşembe

Garip ama kötü değil!

Artık bazı şeylerin anlamı değişmeye  başladı. Aslında beni uzun zamandır görmeyenler daha iyi göründüğümü, hastalığın başlarında daha kötü olduğumdan bahsediyorlar. Bunu nelere borçlu olduğumu benim kadar biliyorsunuz. Kendim de farkındayım. Merdivenleri rahat çıkabiliyorum. Yüzebiliyorum. Diyetisyene gittiğimi söylemiş miydim? 8 kilo verdim! Biraz da onun rahatlığını yaşıyorum. Devam ediyorum. Hedefim 5 kilo daha vermek.
   
Yaz geç geldi. Herşey tuhaflaştı. Bu yaz da bir garip geçiyor...Ama garip demek kötü demek değil! 

Sabah erken kalktığım zaman daha mutlu oluyorum. Sabahın tatlı sessizliğini bozan kuş sesleri,  kırağı yağmış çiçeklerin, çimenlerin görüntüsü hoşuma gidiyor. Eşimin eseri olan bahçemiz gerçekten güzel. Bahçeye çıkarak veya balkondan bakarak  çay içmek hoşuma gidiyor. Yazlıkta yaşam kışlık şehir hayatından çok farklı. Burada  anahtar sözcük "moral". Moralim iyiyse herşeyi daha rahat kabullenebiliyorum ve görüyorum. Bugün de gayet iyiyim. Eşimle aşağı yukarı 20-25 dakika süren sabah sporumuzu yaptık. Denize gitme zamanına kadar ben yine çok meşgulüm. Çok şey yapıyorum ama sonunda yırtıp atıyorum.  



Denize giderken kitaplarımızı, gözlüklerimizi, yazarsam diye bir karalama defteri ve kalem alıyorum. Beraber masadan kalkmamıza rağmen ben yavaş hareket ettiğim için eşim benden önce denize girdi. O hızlı yüzdüğü için uzaklaştı. Deniz adeta bu yazın en güzel halini yaşıyordu. Temiz, berrak, çarşaf gibi. Sanki bana "Gel! Gel! "der gibiydi.



Telaşsız, sakin, yavaş yavaş bir saat kadar kaldığımı eşim sonradan  söyledi. Eşimle denizin ortasında karşılaştık. O yine  hızla yanımdan geçerek  sahile doğru uzaklaştı. Sudan çıkmadan hatta bir de yanından geçenlere taktik ve tavsiyelerde bulundu. Ben yavaş yavaş çıktım. Oldukça yorgun olmama rağmen duşumu aldım. Buz gibi bir Bomontiyi de bitirip, eve dönüş yolundaki merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenler oldukça zorladı. Akşam saatleri bahçede müzik dinleyerek bir bardak çay içerek ve içimden kendimle hesaplaşarak geçti. Yemekten sonra oturdum.Yorgundum ama uykum yoktu. Uykum gelmeden yatarsam falcı bacılar gibi düşün kur, çöz, senaryo üret, koyun say, keçi say, hesap karışsın baştan say, sinirlen uykun kaçsın modunda olmak kötü. Son zamanlar yaptığım  gibi oldukça geç yatıp, başım yastığa uzanırken, değmeden uyuyup, değdiğinde de rüya görmeye başlamak güzel şey. Bence bu kadar yetmeli.


14 Temmuz 2017 Cuma

Aklımda!

Uzun zamandır adeta günlük yazıyormuşçasına yaşadıklarımın bir kısmını paylaştım. Günlük yazmak Bay P. ile tanışan insanlar için ne zaman neyi yapabildiğini takip edebilmenin en kolay yolu. Geri dönüp, baktığım zaman aslında geçtiğimiz yıllar içinde birçok konuda daha iyiye de gittiğimi görüyorum. Kötüye giden şeyler de var ama Allaha şükür verdiğim mücadelenin sonuçları olumlu. Beni uzun zamandır görmeyenler hastalığın ilk yıllarına nazaran daha iyi durumda olduğumu söylüyorlar. Demek ki  boşa uğraşmıyorum.

Bir itirafta bulunmak istiyorum.

BIKTIM! 

Her an "aklımda" demekten, ilaç içmekten, kontrol edilmekten gerçekten bıktım. Bu benim hakkım. Bu mücadeleyi bırakacağım demek değil. Her gün ilaç almak zorunda olan tonla insan var. Eminim ki hepsi benim gibi bir noktada "yeter" demiştir. Usulune göre bir rehber ile hareket etmek, doktor, terapist, pilates hocası, hakikaten kötüye gidişatı yavaşlatıyor. Bunlar için de sabır, moral, destek gerekiyor. Kendim için en önemli faktörlerden birinin moralim olduğunun uzun süredir farkındayım. Gel gör ki neyin yararlı olduğunu bilmek uygulayamayınca işe yaramıyor. Yine de elimden geleni her zamanki gibi yapıyorum...

Hep araştırmalar diyip duruyorum. Takip ettiğim Michael J. Fox derneğinin sayfasında ilaç araştırmalarında yenilik olduğu zaman terapistimle konuşuyoruz. Acaba bu ilaç bu sefer deneme aşamasını geçip, pazara çıkacak mı diye sorguluyoruz. O kadar çok çare bulundu haberi çıkıyor ki içimde bir his ha çıktı, ha çıkacak diyor. En son okuduğumuz araştırma bir protein aşılama tedavisi. Şu anki araştırma aşamasında başlangıç seviyesi Parkinson hastalarında hastalığı 86% yavaşlatıyormuş. Bu çok büyük bir gelişme! Umut kaynağı! Tünelin sonunda ışık görünüyor gibi...

(Bugünkü karikatür için de Selçuk Erdem'e teşekkürler!)


Haberi okumak isteyenler için web sayfası:

https://www.michaeljfox.org/foundation/news-detail.php?vaccine-for-parkinson-reports-positive-results-from-boost-study