1 Nisan 2020 Çarşamba

Bu yaşta jonglör olduk iyi mi?


Bazen kendime şaşırıyorum. Bir gün önce tamam demek bir sonraki gün hayıra dönüyor. Geç karar veriyorum. Çabuk fikir değiştiriyorum. Kararı tutmakta zorlanıyorum. Oturduğum yerden kalktığım zaman, ilk adımı atmaktan korkuyorum. Sanki hayatımda ilk defa yürüyormuşum gibi bir bilmezlik hali yaşıyorum. Adım atmışım gibi başım ve vücudum ileri gidiyor, ayaklarım sanki yere yapışmış gibi geride kalıyor. Sonuç, dengem bozuluyor. Böyle bir dengesizlik durumunu sık sık yaşıyorum.
Her şeyle mücadele edebilirim, ama beyin yıkama gibi her kanalda korona virüs bilgilendirmesi var. Açıkçası oynatmaya az kaldı desem yalan değil. Neredeyse yaşamak zor geliyor gibi.
Bu aralar korona virüs lafı geçtiği için salgından dolayı ben gayret edip hasta olmamalıyım. Bu şartlarda (3 gün Abant'a gidip eşimin arkadaşlarının düzenlediği geziye katıldığım için kendimizi karantinaya aldık.) aşağı yukarı bir haftası geçti. Dün eşimin doğumgünü olmasına rağmen ben unutmuşum. Kızım İstanbul'un Avrupa kısmında oturuyor. Ailemin geri kalanı ve biz Anadolu tarafında kalıyoruz. Aralarında anlaşmışlar kızım ve büyük kız torunum masa örtüsü bıçak çatal kahve getirmişler, gelinim ve küçük kız torunum pasta yapmışlar, parkta bizi bekliyorlardı. Açıkçası parkta sürpriz doğum günü partisi olmuş oldu. Mum üflendi, pasta yendi, eşimin doğum günü partisi de bu yıl böyle oldu.
Bizim kendi kendimize yaptığımız karantinaya bir de devlet sınır koyunca tam evde kaldık. İlaveten  korunmak için almamız gereken tedbirler de eklenince işler biraz çatallaştı. Elimizi 20 saniye sürecek şekilde sabunlu su ile yıkamak. Dışarıdan içeri girince montları balkonda bırakmak, yıkanabilecek şeyleri sıcak suda yıkamak, protein ağırlıklı beslenmek gerekli yerlerde el hijyeni için dezenfektan kullanmak, bir şey bulamazsak kolonya ile temizlenmek gerekiyor. Bir sürü şeye dikkat etmem lazım. Dışarı çıkmamam lazım fakat illa çıkmam gerekirse maske ve eldiven takmak gerekiyor. Karşımdaki insanlardan 1 ila 1.5 metre uzak kalmam gerekiyor. Tokalaşmak, öpüşmek yasak! Eldivensiz kapı kolu, para, merdiven tırabzanı tutmamak lazım-mış!
Uzayan bir listeyle birlikte fark ettim ki yaşla birlikte yeni şeylere adapte olmak iyice zorlaşıyormuş. Çocuklar sanki dünyanın en normal şeyiymişcesine uyum sağlamışken ben kendimi 5 topla jonglörlük yapmaya çalışıyormuş gibi hissediyorum. Ve tabi ki tüm topları sürekli düşürüyormuş gibi. Hakkımızda hayırlısı. Daha ne diyeyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder