19 Mart 2021 Cuma

Ayrılmak mı?


Bay P. ile olan seviyeli birlikteliğim,in bu sene 9. yıl dönümü. Kendime inanamıyorum; sabrıma , mücadeleme... Bunu sevdiğim ve saydığım doktorlarıma borçluyum. Evet onlar benim şansım ama ben de çok gayret gösterdim.

Fakat;

Artık sabrım ve dayanma gücüm bitti. Her gün 1-2 defa ağlama krizi geçiriyorum. Bay P.'nin nefesini ensemde hissediyorum. Şimdiye kadar onu yaklaştırmamak için çok gayret gösterdim. 

Zor yürüyorum bu da bende Allah izin verirse seneye ne yapacağım kaygısı oluşturdu. Sonuçta ya ağlıyorum ya karalar bağlıyorum. Artık her şey zor ve uzak gibi geliyor. Bazen erkenden uyanıyorum sonra gece yarısı uyanıyorum. Dön dön dön uyku yok. Daha çok gerilince de uyku tümden gidiyor. Açıkçası tam tekmil Bay P. üzerime geliyor. Sinirleniyorum, sinirlenince gerginliklerim artıyor. Yazamıyorum, çizemiyorum, hiçbir şey istemiyorum...

Yazdığımı yaptığımı yırtıyorum, Saatler geçiyor. Boş geçse yine iyi uğraş uğraş yaz, sonra beğenme yırt at. 

Uğraş uğraş çiz, beğenme yırt at. Sinirden kuduruyorum. Bu sefer kendimi daha kötü hissediyorum. Bazen de gözümü kırpmadan geceyi bitiriyorum. Ertesi gün de hiç uyku emaresi göstermiyorum. 

Bunlar da yetmez gibi akşamüstü başlayan ordan burdan yer değiştiren dolaşan bir şey ısırıyormuş hissi; bacağımın içinde dolaşan bir şey hissi. Yani otursam kıpır kıpır ediyorum. Bacağım huzursuz, vücudum huzursuz, yaşamak istemiyorum desem ama yine de demiyorum.

Bu arada Bay P.'ye haber yolladım şiddetli geçimsizlikten, ten uyumu yoksunluğundan
boşanalım diyorum. Asla diyor seni benden ancak ölüm ayırır. 


1 Mart 2021 Pazartesi

Aşı olmanın dayanılmaz hafifliği

O  aşı iyi bu kötü diye aramızda çok konuşuldu. Buna rağmen sırasını gelen aşısını oluyor. Aslında karar vermekle iş bitmmiyor. E devlet, e nabız ya da 182 den randevu almak gerekiyor. Bana göre deveye hendek atlatmakla eşdeğer. Yani tam benlik. 182 hiç olmazsa telefon deyip onu tercih ettim. Kızım da bilgisayardan ulaşmaya çalıştı. İnanır mısınız ben telefonu sabah 8'den gece 12'ye kadar aradım. Genelde mesaj çıkıyor, telesekretere bağlanıyor zaten telesekreter olayını da oldum olası sevmemişimdir. En sonunda 1182'den ben hattı boş yakaladım. Fakat o kadar bunalmışlık ve şaşırmışlık arasında kalmıştım ki karşımızdaki koskoca acıbademi hatırlayamadım. Biraz daha uzakta bir hastaneyi aşı için seçtim. Böylece eşim kızımla birlikte gidip aşısını oldu. Onda hiçbir yan etki olmadı. Sonra benim sıram geldi aynı seremoniyi aynı şekilde uyguladım. Sonra aklıma bir cin fikir geldi: Dedim ki hastaneyi direkt aramayı neden denemiyorum? Denedim bir gün sonrası için randevu verdiler. Bir gün sonra yardımcımla gidip aşı oldum. Ona yaptırmak istedim şansımı denedim ama başarısız oldu. Aslında çok mantıksız eşim ve ben evde oturuyoruz yardımcım her gün evden çıkıp alışveriş yapıyor. Yani bize korona gelirse onunla beraber gelecek. Herhalde herkes aşısını olur da aşı artarsa ona da yaparlar. Bende de bir yan etki olmadı sadece üşüme geldi. İki gece üşüdüm. Aşı ile ilgisi var  mı bilmiyorum. İkinci randevuyu kolay aldım. İkinci aşıyı Acıbadem'den eşim için aldım. Birinci aşıyı başka hastanede oldu dememe rağmen sorunsuz bir şekilde hallettik. Verdikleri tarih gelince eşim kendi gitti ve aşı oldu. Ona da ikinciden sonra da bir yan etki olmadı. Benim ikinci aşım için randevu almama daha var. Kendi kendime neden aşı olduğumu sorduğumda bulduğum cevaplar... Birinci ve ikinci aşıyı yaptırınca %50 koruyucu dendiği için; hasta olunca hafif geçiriliyor dendiği için; ikinci aşıdan 15 gün sonra vücut antikor üretmeye başlıyormuş dendiği için. Sanırım HES kodu uygulaması gibi gittiğimiz her yerde otel otobüs alışveriş merkezi, tiyatro gibi yerlerde giriş kartı gösterir gibi aşı karnesi kontrolü olabilir kaygısı da üstüne geliyor.