11 Şubat 2022 Cuma

Şerefe!


Zamanında blog yazmaya başlamadan başka blogları incelemiştik terapistimle. Normal blog değil, Parkinson olanların yazdığı bloglardı. Hiç Türkçe blog yoktu bu konuda. Dilini anlamama rağmen  yazılar arasındaki uzun aralar dikkatimi çekmişti. Terapistim de bunun normal olduğunu ve araların olabileceğini söylediği zaman ben hastalığın ilerlemesinden dolayı herhalde demiştim. Şimdi kendimde aynı durumu yaşadığım zaman farkettim ki bunun sebebi başka şeyler olabiliyor.

Mesela ben hep hayal ettiğim birinci projemi gerçekleştirdim. Bir şiir kitabı çıkardım. Adı 'Parkinson'dan bana kalan'. Aldığım yorumlara göre beğenildiğini düşünüyorum. Aslında ben de çok beğendim. Fakat çok zaman ve emek istedi. Şimdi sıra ikinci projem olan roman yazmakta. Romanın omurgasını aşağı yukarı tamamladım. Kafamın içinde sürekli karakterler, hayatları ve senaryonun detaylarını kuruyorum. Yani diyebiliriz ki sürekli düşünüyorum. Güzel şeyler ortaya çıkartmanın peşindeyim. Hiç boş zamanım yok. Hatta zaman yetmiyor bile. Eskiden zaman var diye düşünürken şimdi zaman nerede kaldı diye düşünüyorum. 

Bay P. ile birlikteliğimiz 10. senesinde. Kendisini gayretinden dolayı tebrik ediyorum. Malum Olimpiyatlar başladı. Olimpik düşünceyle iyi olan kazansın desem de inanmayın. Berabere kalacağımız belli çünkü ben yoksam Bay P. de artık yok.  Hareketlerimde, kalkarken, yürümeye başlamadan donmalar başladı. Ne kadar yavaşlatsak da Bay P.'nin üzerimdeki etkisi yavaş yavaş ilerlemeye devam ediyor. Yanımda biri olmazsa artık zor yurüyorum. Yine de dışarı çıkıyorum. Tabi ki Covid'e de ayak uydurduk. Hijyen kuralları, mesafe ve maske üçlüsü de Bay P. kadar olmasın yolcum oldu. Fakat yine de geçen zamana bakınca sanki 10 seneyi iyi devirdik Bay P. ile. Kadehimi bir sonraki 10 seneye kaldırsam mı kararsızım. Şerefe!


Dün geçti, yarın meçhul, bugünü yaşadığını hisederek yaşa. Bana göre  Üsküdar'da sabah oldu bile. Siz ne dersiniz?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder