14 Eylül 2022 Çarşamba

Kim korkar hain kurttan?

 

Şaka gibi Parkinson'la onuncu yılımız zor da olsa bir şekilde geçti. Aslında Bay P'nin ortaya çıkardıklarıyla (bende olup da farkında olmadığım) bir sürü şeyi fark ettim ve yaptım. Ortaya çıkanlarla kaybettiklerim arasında çok az fark var. Tabi ki bir tercih meselesi olsa sağlık mı kabiliyet keşfetmek mi sağlıklı olmayı seçerdim. 

Yıllar zor geçti derken kastım  hiç boş durmadım. Ben boş kaldığım zaman kendimi dinliyorum. Müsrifçe harcanmış, yaşanmamış zaman olarak görüyorum bu anlarımı.

Zaman zaman değişken ruh halleri geçiriyorum. Meselâ şu sıralar huzursuz bir ruh hali içindeyim.  Hiçbirşey yolunda gitmiyor gibi geliyor.  Aşırı hassaslaştım. En çok kendimle kavga ediyorum. Malum Bay P. olmadan önce düşünmeden yaptığım şeyleri çok zor yapıyor olmak keyifsiz. Uzaklıktan çok yokuşu çıkıp, inmek bir mesele. Denizde ancak sırtüstü yüzebiliyorum. Çoğunlukla dönemediğim için yanımda birinin olması gerekiyor. Şimdi gülüyorum ama o an pek gülememiştim. Üzerinden çok geçmemiş olan bir anımızı anlatayım. Eşimle birlikte denize gittik. Yüzdük. Ben sırtüstü  yüzdüm. Sorun yoktu. Eşim  benim  kendimi idare edebildiğimi görünce  daha ileriye yüzdü. Dönerken daha uzaktan geçti. Seslendim duymadı. Bir daha bana bakmadan denizden çıktı. Sonra etrafta terliklerini arandı. Ama arkası denize dönük olduğundan bu arada benim dönme çabalarımın başarısız olduğundan haberi olmadı. Ben kıyıya kadar geldim fakat dönemediğim için sudan çıkamadım. Çok yoruldum ve yine sırtüstü kıyıdan uzaklaşmaya başladım. Belki dönerse görür dikkatini çeker anlar diye düşündüm. Döndü ve hakikaten gördü. Bana 'nereye gidiyorsun? Kıyı bu tarafta.' diye seslendi. Ben buna çok sinirlendim ve tekrar tekrar dönmeye çalıştım. Su yutmaya başladım. Kıyıda oturan hanımlardan birisi beni fark etti ve kadın boğuluyor diye bağırdı. Bunun üzerine herkes koştu. Neyseki beni salimen çıkardılar. Eşim yirmi senedir yüzdüğün yerde mi boğulacaktın dedikten sonra yine yaptın şovunu demesin mi?  

Sonuçta tespitim şu ki ben artık vücudumun sahibi değilim. Beni iki emirveren idare ediyor. Beyin denize girdin, yüz komutu verdiği zaman, vücut, hayır sen senelerce sözüne uydum ama artık canım ne isterse onu yaparım diyor. Bay P. de bu ikilemi körüklüyor. Bu yazın olayları içinde genelde moralsizim. En ufak şeyde ağlıyorum. İstemediğim, hoşlanmadığım halde zor bir insan olma yolunda hızla ilerlediğimi farkediyorum.

Velhasılı şimdiye kadar dalga geçerek, hafife almaya çalıştığım hastalığım bütün ağırlığıyla üzerime geliyor. Gelsin. Ben önce kendim, sonra sevdiklerim, dostlarım ve yakınlarım için vazgeçmeyeceğim. Her zaman kötü huy (ne kadar yanılmışım) olarak gördüğüm inatçılığım sayesinde bu on seneyi  devirdiysem, Allah'ın verdiği ömrü ayakta bitirmeye kararlıyım. Ne diyeyim? Kim korkan hain kurttan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder