21 Eylül 2016 Çarşamba

Sallanıp bakılmak...



Bir süredir yazmıyorum. Yazamıyorum demek daha doğru. Yazmadığım için özür dilemek geliyor içimden ama düzenli yazacağım sözünü vermemiştim. Zaman zaman böyle sebepsiz kopukluklar olabilir ama her seferinde yeniden yazmaya başlamayı hiç olmazsa deneyeceğim...


Daha çok resim yapıyorum bu aralar. Her zaman her şeyi aynı iyilikte yapamıyorum. Sebepsiz  yada sebebini bilemediğim ağırlıklar altındayım. Bazı zamanlar ağırlıkların altında eziliyor gibi hissediyorum fakat sebebini adlandıramadığımdan karabasan gibi diyip geçiyorum. Her zaman olduğu gibi bu zamanlarda da iç dünyamı dışarı yansıtmamaya gayret ediyorum. Sonra ara ara düşünüyorum ki zaten kimsenin fark ettiği yok, herkes kendi hayatıyla meşgul. Olması gereken de bu değil mi?



Halimden hiç memnun değilim! Ödevlerimi yapamıyorum çünkü odaklanamıyorum. Yaptıklarımı beğenmiyorum. Terapistime söyleyince, resimlerimin çok güzel olduğunu söylüyor. Yazı denemelerim için de konu olarak olduğunu ama cümlelerimi biraz toparlamamız gerektiğini söylüyor. Kendimi kötü hissettiğim günlerde cümlelerim uzuyormuş. Tekrarlarım da yine daha çok oluyormuş. Ben fark etmiyorum. Bunu fark etmeyişimi hastalığın ilerlemesine verdiğim zamanlar oluyor. 



Nedense(!) -hep söylüyor doktorum ve terapistim moralin belirtileri ne kadar etkilediğini- sonra keyfimin yerinde olduğu günler bunlar azalıyor, “normale” dönüyorum. Yani aslında Bay P.’nin burada çok bir suçu yok...




İçim bana iyi ve güzel şeyler söylemediği için  ona  biraz dargınım. Birkaç gün evvel yardımcımın desteği ve ısrarıyla denize girdim. Enerjimin sonuna gelene kadar zorla hırsla yüzdüm, yüzdüm, yüzdüm. Sahilden bayağı uzaklaştığımı fark ederek panikledim. Bay P.’den önce bunlar rutin yaptığım şeylerdi. Hastalandıktan sonra bir yaz hiç yüzEmedim. Yüzmedim değil! YüzEmedim. Korkunç bir şeydi. Ağlayarak denizden çıktığım zamanları hatırlıyorum. Sonra doktorumun  sihirli eli sayesinde ilaç dozlarım ayarlandı. Tekrar yüzmeye başladım. Şimdilerde ise kıyıya paralel yüzmem tavsiye edildi. Sık girebilen kramplarıma karşı. Denizde yatarak biraz dinlendim. Yavaş yavaş yüzerek kıyıya ulaştım. Ayağım yere bastığı anda sendeledim. Yardımcım beni havada kaptı. Başım döndü. Sonra üşümeye başladım. Hava  güzeldi. Deniz dibi görünecek kadar duru, temiz, ılık ve çarşaf gibiydi. Yüzerken onunla bütünleştiğimi  hissettim. Sanki beni içine çekmiş gibiydi. Arkama bakmadan hep ileri ileri yüzdüm. Yorulduğum, kesildiğim anda  geri dönmeye karar verdim. Ben bir kez daha yüzdüm!!!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder