21 Mayıs 2018 Pazartesi

Kelebek


Bir şeye başlamak değil bitirmek beni canlandırıyor. Bitirmek derken noktayı koymaktan bahsetmiyorum. Beğenime uyabilmeli –oldu,tamam diyebilmeliyim. Bunun için uğraşabilirim. Ta ki doğru yolda olduğumu görene kadar. Kavram karmaşası yaşadığımı, konuları yaydığımı, bu yayıntı içinde ana konuyu kaybettiğimi de biliyorum. O zaman kendimce toparlamam gerekiyor. 

Boş kalmak beni dinlendirmiyor. Bir bilinmezlik, sapıtma bataklığına götürüyor. Artık başıma gelenlere yabancı değilim. Kendimi iyi hissetmediğim zamanlarda hedefi küçültmek, başladığım işin uzun zaman gerekmeden bitecek bir şey olması bana daha iyi geliyor. Daha önce konusu nasıl geçti hatırlamıyorum ama bir yerlerde bahsetmiştim sanki, bahçe işlerinden  hoşlanan birinin bahçeye bakabilecek kadar gücü ve zamanı  yoksa balkon saksıları veya salon bitkileri ile uğraşması da aynı mutluluğu veriyormuş. Benim için bu kitap okuma sevgisiyle gündeme geldi. Kitap okumayı çok seven ben bir süredir okumakta zorlanıyordum. Bunu terapistime söyleyince bana okurken dikkati tutup, odaklanmayı kolaylaştıran birşeyden bahsetti. Sonuç olarak şimdi okuduğum sayfanın üzerine  şeffaf sarı renkte bir folyo koyuyorum. Sayfa daha aydınlık ve rahat okunur duruma geldi. Sanırım tekrar daha keyifli okuyabileceğim…

Aslında benim hayatım şaşırtmalı bir yapboz galiba… Normalinde  yapbozun eksik parçasını bir başkası ile dolduramayız ama benimkinde eksik parçaları (yapamadıklarımı) yapılabilir olanla doldurmak mümkün. Benim yapbozumun esas püf noktası illa ki o olacak demekten  vazgeçebilmeyi becermekten, kelebek olabilmekten geçiyor.



KELEBEK

Yakınken  uzak oldu
Gönlü bana ırak oldu
Özlem hasret boşunaymış
Kavuşmak hayal oldu

Yarin gönlü bir kelebek
Dolaşıyor  çiçek  çiçek
Sıra kime gelecek
Ahde vefa kaldımı  ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder