Bazen
kendi kendime soruyorum. Neden ben her ortamda üzülen, kırılan, arada kalan
oluyorum. Bu benim kendi yetmezliğimden mi? Ortam mı, şartlar mı beni böyle
düşündürüyor? Üzülmek hayatımın vazgeçilmezi sanki.
Yaşlı
kuşakla genç kuşağın çatışma noktasına gelip, susarak ikiye katlanan gerilimin voltajı ile son günlerdeki gerilim filmim başladı. Esasında çok yakın olup da zıt fikirlerinden dolayı ortak noktada buluşmayı beceremeyen iki
erkeğin gerilimli voltajı üstüne eklendi. Evdeki
evli çiftlerin mevcut gerilimden nasiplerini alarak en yakındakine yüksek gerilim hattı çekmesi de göze çarpan bir durumdu. Evin
günlük düzeni içinde yapılması gerekenler, yemek saati, temizlik, çamaşır
konularında herkesin bağımsızlık arzusunun yarattığı bir negatif enerji de eksik kalmadı. Yapabileceğim
şeyleri yapmak isterken, hatta yaparken yakalanıp, bırakmak zorunda kalışım benim negatif enerji katsayımı çıldırma enerjisine çevirdi. Kendi
gelgitlerimin ve sağılığımın içimde yarattığı yetersizlik duygusunun getirdiği negatif enerjisi işin kaymağı oldu.
Bütün
bunların sonunda bütün yollar Roma'ya çıkar misali geldiğim nokta NEGATİF. Oynatmaya az kaldı doktorum nerede ....?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder