Yaptığım programı gerçekleştirebilmek için elimden geleni fazlasıyla yaparım. Denerim, yoklarım, zorlarım olmuyorsa olmuyor diye
vazgeçerim. Hele üç defa denemede olmuyorsa tamamen
vazgeçerim. Programladığım
bir şeyin engellenmesi, uğraştığım halde olmaması beni kızdırır. Eşim gidip, geldiğim yerlere karışmazdı. Ben izin almam sadece gittiğim yeri
bir not kağıdına
yazar bırakırdım. Tanımı aldığımdan beri herşey değişti. Yazlıktan İstanbul'a giderken bir sürü işimi halletmek üzere gidiyorum. Randevu alıyorum, uğraşıyorum. Düşünün otobüs biletini bile ayırtıyorum. Tam kapıdan çıkacağım sırada eşim, bugün
gitme demesin mi?! Bazen söz dinlemeye koşullanmış olduğum için refleks olarak kalıyorum. Fakat sinirlerim yerinde kalmıyor. Bazen de özgürlüğümün kısıtlandığını hissettiğim için ben bu programı boşa yapmadım diyip, gidiyorum. O zaman da evin huzuru kaçıyor. Velhasıl Bay P. hayatımıza girdiğinden beri taş taş üstünde kalmadı, birbirimize çooook anlayış göstermemiz gerekiyor, çooook!
Yakın
geçmişte kızım ve köpeği ziyaretimize geldiler. Akşam yemeğinde
beraber olduk. Eşim ve kızım sabah erken kalkıp, balığa çıktılar. Bir
süre sonra geri döndüler. İnanması güç geldi ama kızımı deniz tutmuş. O gün
denize girdik. Ben de yüzdüm. Bu yaz iki defa yüzemediğim zaman oldu.
Akşam
kızım da benim balkon keyfime katıldı. Sabah
erken uyanamadığım için kızımla eşimin yaptığı
yürüyüşe katılamadım. Her işte bir hayır vardır. Köpeği de yanlarına almışlar. Dönüşte sokak köpekleri
tasmasız olan köpeğimize saldırmışlar. Kızım köpeğini kaçırırken eşim köpeklerin üzerine yürümüş
dengesini kaybedip, düşmüş, yerde sürüklenmiş. Eşimin iki elinde de oldukça derin ve anca bir aya düzelecek gibi görünen yaralar var. Onları öyle görünce tepki olarak adeta dondum. Eskiden olsa söylenir, ağlardım. Fakat aynaya bakınca yüzümde umursamamış bir ifade var. Bu Bay P. ifadesi. Terapistimin bana söylediği ilk şeylerden biri yüz ifadeniz giderek donuklaşacak olmuştu. Kastı bu olsa gerek. İçim yine köpürüyor, yine aklımdan ben gitseydim herhalde kendimi önüne atar ve çok daha zor durumda kalırdım çünkü eşimin reflekslerine sahip değilim diye de geçti. Yüzüm bunların hiçbirini yansıtmadı. Yine düşünüyorum bu sene Ağustos ortası çıkması beklenen
palamut hiç çıkmadı. Belki palamuttan sonra çıkması beklenen, lüfer
gelecek. Eşimin o ellerle ne zaman balığa çıkabileceği belli değil. 11 ay beklediği ve en keyif
aldığı dönem. Fakat ne
olursa olsun hayat kendi programını yapıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder