Kendimi bildim bileli eleştiri hayatımın bir parçası oldu. Hepimizin öyle değil mi zaten? Bugüne kadar hep kültürümüzün bir parçası, daha iyi olayım, daha iyisine ulaşayım diye olduğunu düşündüm. Fakat öyle bir döngüye girmişim ki özgüvenim kalmamış. Yapılan eleştiri haliyle kişisine göre ve kullanılan kelimelere göre değişiyor. Bir de işin algı tarafı var. Ben doğam gereği biraz pesimistim sanırım. Söylenenleri de hep daha olumsuz tarafından anlamak ve kendimi yetersiz hissetmek bu konuda bana hiç yardımcı olmamış. Bir şeyleri eksik yada yanlış yaptığımı o kadar geç anladım ki birinden olumlu bir yorum, iltifat, söz duysam inanamaz hale gelmişim. Acaba bir yanlışımı mı gördüler yada bir ima, ince bir alay mı var? Bana neden böyle söylediler? Benim neyim var ki diye sorguluyorum. Halbuki çocukluğuma dönsek, abilerim bir makarna pişirsem birbirlerinden farklı olumlu yorumlar yapardı. Nereden nereye hikayelerinden biri daha...
Şimdi kimsenin kusursuz olmayacağını nazari olarak bilmiş olsam da mükemmellik
diye bir sınır olmadığını da biliyor ve kabul ediyorum. Kusursuz olmak sevilmek için şart değil. Belki çok ötüyorum ama savunmasız değilim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder