İhtiyar dünyamız sakin sakin dönmeye devam ediyor. Üzerindekiler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Her yer kaynıyor
adeta. Her yerde olaylar var detaya girmeyeceğim. Bu huzursuzluk bütün insanlara yansıyor. Hani kar yağdıktan sonra kar topunu yuvarlayarak büyütürüz ya. Aynı şekilde sanki büyüyerek bana geliyor bu huzursuzluk. Allah beterinden korusun!
Yakın geçmişten bu yana bir sürü ülke yangınlarla, sel felaketleriyle, depremle, korona virüsüyle, savaşla, göçmenler
sorunuyla uğraşıyor. Bunlar stres, titreme, kırılganlık
olarak bana dönüyor. Herkesin
etkilendiği bu olaylar zinciri ya yaşamın yada yaşımın gereği beni çevremdekilerden daha derinden etkiliyor (en azından bana öyleymiş gibi geliyor). Sürmekte olan savaş bir sürü ocağı
söndürüyor. Analar ağlıyor. Ben de ağlıyorum, çünkü bende bir anayım. Bir ana için evladın ne demek olduğunu biliyorum. Bütün bu olayların eve
yansıması da başlı başına ayrı bir konu. Bugünkü yazım bu kadarla kalsın, eve yansıması hakkındaki fikrimi bir dahaki
yazımda anlatırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder