İnsan yaşlanınca değişiyor derlerdi hep. Bizden geçti kızım derlerdi. Yaşım 65'i geçince anladım nelerin değiştiğini. Genç ve sağlıklıyken rahatlıkla yapabildiğim şeyleri zorla yapar oldum. Bir kısmını da hatta tedavülden kaldırdım. Sorun haline gelen şeyler ne kadar basit şeyler esasında. Fakat bu sorunlarla başa çıkma şeklim de değişti. Kendimce bulduğum ve yaptığım şeyler var.
Gerekli ve randevulu işlerimi tabi ki aksatmıyorum. Fakat keyfi olan şeylerde günlük hissiyatım ve sağlığıma bağlı esnek olmayı alışkanlık edinmeye çalışıyorum. Eski alışkanlıklar ve disiplin anlayışım bu yeni alışkanlığımla çatıştığı için hala daha 'edinmeye çalışıyorum' diyorum. Her zaman yardım eden benken şimdi yardım isteyen oldum. Tehlikeli olan şeyleri yalnızken yapmamaya gayret ediyorum. Bazen sabrım beklemeye yetmiyor. Kendimden beklentilerim her zaman çok gerçekçi değil. Yapmaya çalışıp, yardıma ihtiyacım olduğunu kabullenmem gerekiyor. Denemedim demiyorum ama hiç olmazsa. Hiçbirimiz mükemmel değiliz nitekim. Unutmamam gerekenleri evin kapısına yazılı olarak asıyorum. Orada, anahtarı unutma, ışığı kapat, ütü kullandıysan prizi kontrol et, ocağı kapat gibi şeyler yazıyor.
Gençken kullandığım ilaçlarda neredeyse yan etki görmezken şimdi ilaç içtikten sonra yeni bir semptom gözlemlersem hemen acaba yan etki mi diye düşünüyorum. Güvenilir kaynaklardan öğrendim ki yaşla birlikte ilaçların vücudumuzdaki etkisi değişirmiş. Mantıklı geldi. Nitekim eskisi gibi hareket edemiyorum, eskisi gibi keskin reflekslerim yok, gözler, kulaklar, burun hepsi benimle birlikte yaşlanıyor. İlaç nasıl aynı etkiyi yapsın?
Kendimde gözlemlediğim bir başka konu ise üstümde baskı veya stres hissettiğimde bir süre sonra bana yeni bir semptom olarak geri döndüğü. Gerildiğim durumlar olduğunda veya çözüme kavuşturamadığım içsel hesaplaşmalarım olduğunda Bay P. de sağolsun gözüm, kaşım, elim hepsi bir ayrı oynuyor. Arabanın konsoluna konan oynar başlı köpekler gibi hissediyorum bazen. Ne kadar sinir bozucu birşey olduğunu ancak yaşayan anlayabilir. Anlatabileceğim bir duygu değil. Kendi vücudumu kontrol edememek beni aklım fazlasıyla yerinde olduğu için çok çok üzüyor. Fakat yine belirtmem gerekiyor ki bu belirtiler sorunu çözdüğümde veya bir şekilde üzerimdeki stres ortadan kalktığında bu oynamalar bir anda geçiyor. Sanki sihirli bir değnek değmiş gibi. İlaç vs kullanmadan geçtiği için biliyorum ki bu tamamen içimdeki huzursuzluğun hastalığım sebebiyle bulabildiği dışavurum.
Yine de içim genç diyorum. Diyorum ama, gençken biri dansa götürse diye beklerdim. Bugün biri kalk gidelim dese gitmem. Üşenirim. Diyeceğim şu ki sağlık meselesi değil illa ki değişikliklerin kaynağı. Yaşım ilerledikçe yapmak istediklerim de ona kendiliğinden uyum sağlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder