Sabahları zor kalkıyorum. Genelde sırtım, belim tutuk ve ağrılı oluyor. Ancak hareket ettikçe sonradan açılmaya başlıyor. Akşamüstü olabildiğince açılmış oluyorum. Yürürken çektiğim zorluklar beni yürümekten vazgeçiremedi. Bay P.'nin yürüyüşümü yavaşlatması haricinde arada vücudum önden gidiyor. O nasıl oluyor diye soracak olursanız, ben yürüdüğümü düşünürken sadece üst vücudum hareket ediyor. Ayaklarım yere betonlanmış gibi hareket etmiyor. Bu Bay P. çok can sıkıyor. Ayaklarım demişken onlar ayrı bir mevzu. Hem şişkinlik ağrı yapıyor, hem kemiklerimde deformasyon var. Ayak sorunlarımın rahatsız etmesi yetmezmiş gibi bir de yürürken aldığım hava yetmiyorcasına hava açlığı çekiyorum. Yürürken de dışarıdan bakanlar garipsiyor olmalı. Kollarım eskiden otomatik pilotta adımlarıma eşlik ederken şimdi ya bilinçli hareket ettirmem gerekiyor yada put gibi vücudumun yanında kalıyorlar. Bu da yoruyor. Dolayısıyla yürürken belediyenin koyduğu banklara kısa aralıklarla oturuyorum. Ama ben pes etmem.
Bir de mevsim geçişleri var tabi. Mevsimler eskisi gibi değil. Sonbaharda hala yazı, kışın ne olduğunu bilemediğimiz hava dalgalanmaları yaşıyoruz. Ben de havayla birlikte dalgalanıyorum gibi birşey. Mevsimler değişirken olduğumdan daha da yavaşlıyorum. Vücudumda şişmeyen yer kalmıyor desek de yeridir. Bu da hareket etmemi tümden zorlaştırıyor.
Son olarak da hiç hesaba katmadığım başka bir engebe karşıma. İlaçlarımı her ihtiyacım olduğunda kuyumcu terazisi hasssasiyetinde onları ayarlayan, beni senelerdir tanıyıp, takip eden doktorum emekli oldu. Öyle ya doktorlar da insan. En çok da onlar yoruluyor bize yardım ederken. Bir sürü doktor var diyeceksiniz ama insanın önce yeni baştan bütün muayeneleri olması ve yeni baştan bütün bulgularının incelenmesi gerekiyor. Öyle tek seferde ilaçlar da düzenine oturamıyor. Dediğim kuyumcu terazisi gibi düzenliyorlar. Bu geçiş dönemi de mevsim geçişiyle birbirine karışınca Mercedes dediğim tekerlekli sandalyeyle tanıştım. Bu pek hoşuma gitmedi haliyle. Fakat bizde şöyle bir laf vardır, denize düşen yılana sarılır. Yürüyebilecek kadar hareket edemediği zaman insan mecbur kalıyor. Hiç olmazsa oturur halde de olsa bir yerden başka yere gidebilmeyi mümkün kılıyor. Neyseki ilaçlarım şimdi düzene oturuyor da ben de rahatlamaya başladım tekrar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder