28 Kasım 2024 Perşembe

Labirent

Kendimi devamlı stresli hissediyorum. Bu geçen yıllarla mı yoksa Bay P. ile mi ilgili bilemiyorum. Adeta içimde patlamaya hazır bir bomba var gibi. Mesela yanımda bir şey konuşulduğu zaman ben kelimeleri tersinden anlıyor ve en kötüye çekilecek kelime üzerinde kalıp, kızacak bir şey buluyorum. Aradan biraz zaman geçince saçmalığını  bende fark ediyorum. Haberleri dinlemiyorum. Kitap okuyamıyorum. İki senede sadece dört kitap okuyabildim. Eskiden olsa ayda dört kitap okurdum. Benim için büyük bir eksiklik. Resim yapıyorum ama ilk yaptıklarım kadar güzel yapamıyorum. Bunu da hastalığımın ilerlemesine bağlayıp, yine üzülüyorum. Bu da yeni bir stres kaynağı oluşturuyor. Doktoruma gitmeyi de bir hayli geciktirdim. Şöyle düşünüyorum.  Çeşitli hobilerim var. Hastalığım biraz daha ilerleyince hobilerimi yapamaz hale gelicem. Hiçbir şey yapamayacağım. Hiçbir şey yapmadan da vakit nasıl geçer?


Ben zaten bu aşırı hassasiyet  yüzünden de stresten çıkamıyor olabilirim. Görüyorsunuz ya düşüncelerim birbirini kovalıyor. Doktora gittim. Fakat tatmin olmadım. Beni önceki sefere göre daha iyi gördüğünü söyledi. Bu nasıl olabilir anlayamadım. 
Donmalarım arttı. Hatta geçenlerde bir gece donup, kaldım.  Kasılmalardan sonra her tarafım ayrı ağrıdı. Zannedersiniz bütün gece spor yaptım. İyice yavaşladım. Yürümede de zorluk çekiyorum. Soluk soluğa kalıyorum. Çok çabuk yoruluyorum. Bay P.’nin bana kurduğu labirentte kaybolmuş hissediyorum. Tutunacak bir ışık bulsam keşke. Aksine sanki labirentin içerisinde hareket ederken üstümde bir de görünmeyen bir ağırlık hissediyorum. Artık her şeye olumlu bakmaya çalışmayı da bıraktım. Neyse o. Polyanna olmaya gerek yok. Bir getirisi de yok ne yazık ki. Labirent içinde yürü babam yürü nereye kadar yolumuz var acaba…?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder