9 Mayıs 2017 Salı

İçimden geçenler

Uzunca bir aradan sonra ilk terapi seansımızda sanki bir anda herşey  düzeliyor gibiydi. O kısıtlı  sürenin geçici dakikaları içinde enerji, özgüven ve huzur dalga dalga geldi. Devam eder sandım ama yetmedi. 

1-2gün sonra eşimin arkadaşlarının düzenlediği Kıbrıs gezisine katılmak için hazırlıklara başladık. Hazırlanma ve yola çıkış  cehennem azabı gibiydi. Evden çıkıncaya kadar ikimiz de çok gerildik.
Yardımcımın olmayışı herşeyi benim hazırlamamı gerektirdi. Evden yorgun ayrıldım ve yorgun döndüm. İçimden neler geçti neler... 

Tatil ve muhabbet amaçlı bu seyahat amacına ulaştı mı? 

Hava serin olduğu için denizi ve havuzu değerlendiremedim. Güneşlenemedim. Yapmayı düşündüğüm şeyleri kısmen yapabildim. Eşim yabancı yerdeyiz diye ilgilenmek adına birazcık kaş yaparken göz çıkardı. Kalabalık ortamlarda bulunmaktan çekiniyor, kaçıyordum. Sandığım gibi olmadı. Rahatsız olmadım.  Otel geniş alana yayıldığı için dolu olmasına rağmen dip dibe değildik. Ne pişirsem düşüncesine ara verdim. Otel güzeldi. Yemekler güzeldi. Eşimin arkadaşları olarak tanıdıklarım şimdi benim arkadaşlarım oldu. Bu da benim için mutluluk verici bir olay.     

Son olarak kendi kendime bir yorum getirmek istiyorum.


Artık içime kulaklarımı tıkamak istiyorum. Giderken o kadar önyargılıydım ki döndüğümde ne kadar keyif aldığıma kendim şaşırdım. Tatil için biraz da tatil psikolojisine sahip olmak gerekiyor tabi...   

                                                                                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder