Uzunca
bir aradan sonra ilk terapi seansımızda sanki bir anda herşey
düzeliyor gibiydi. O kısıtlı sürenin geçici dakikaları içinde
enerji, özgüven ve huzur dalga dalga geldi. Devam eder sandım ama
yetmedi.
1-2gün sonra eşimin arkadaşlarının düzenlediği Kıbrıs gezisine
katılmak için hazırlıklara başladık. Hazırlanma ve yola çıkış
cehennem azabı gibiydi. Evden çıkıncaya kadar ikimiz de çok
gerildik.
Yardımcımın
olmayışı herşeyi benim hazırlamamı gerektirdi. Evden yorgun ayrıldım ve
yorgun döndüm. İçimden neler geçti neler...
Tatil ve muhabbet
amaçlı bu seyahat amacına ulaştı mı?
Hava serin olduğu için denizi ve havuzu değerlendiremedim. Güneşlenemedim. Yapmayı düşündüğüm şeyleri kısmen yapabildim. Eşim yabancı yerdeyiz diye ilgilenmek adına birazcık kaş yaparken göz çıkardı. Kalabalık ortamlarda
bulunmaktan çekiniyor, kaçıyordum. Sandığım gibi olmadı. Rahatsız
olmadım. Otel geniş alana yayıldığı için dolu olmasına
rağmen dip dibe değildik. Ne pişirsem düşüncesine ara verdim. Otel güzeldi. Yemekler güzeldi. Eşimin arkadaşları olarak tanıdıklarım şimdi
benim arkadaşlarım oldu. Bu da benim için mutluluk verici
bir olay.
Son olarak kendi kendime bir yorum getirmek istiyorum.
Artık içime kulaklarımı tıkamak istiyorum. Giderken o kadar önyargılıydım ki döndüğümde ne kadar keyif aldığıma kendim şaşırdım. Tatil
için biraz da tatil psikolojisine sahip olmak gerekiyor tabi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder