16 Ocak 2018 Salı

Böyle geçiyor günler

Zaman zaman, ki bu son zamanlarda oldukça arttı kendi kendime söyleniyorum bu  hapları ölene kadar içecek miyim diye. Yeter artık ne olacaksa olsun diye düşünüyorum. Ağzımda da tat kalmadı. Burnum desen zaten koku almıyor. Bıktım ki ne bıktım! Yine de ilaçlarımı düzenli kullanıyorum. Zamanında  almayı ihmal ettiğimde gerçekten kötü olmuştum. Böyle bir deneyimle ilaçlardan şikayet ederken ilaçsız olamayacağımın da farkındayım. Pozitifleşiyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Her şey daha kolay olabilir veya daha çok şey yapabilirim gibi geliyor.

Terapistimin ve doktorumun  tavsiye ve uyarısına rağmen henüz yürüyüşe başlayamadım. Terapistim  yoganın da faydalı olacağını belirtti. Benim canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Kıpırdamak bile fazla geliyor. Evde gidip gelirken oturdum bir şeye başladım diyene kadar saat 15.00 oluyor. Akşamsa tamam şimdi  dediğim zaman  saat gece yarısını bulmuş oluyor. Boş ama  bomboşum… Galiba doğru söylemişler "Boş  adamın hiç boş  vakti yoktur" diye. 30-45 dakika  koşu bantında yavaş da olsa yürümek ne çok büyüyor gözümde…Eninde sonunda yapacağım ama ne zaman bir fikrim yok.



Bazı insanlara yastığı gösterseniz esnemeye başlar. Ben uykuda harcanılan zamanı zaman kaybı olarak değerlendiririm. Evet yatınca uyuyorum ama yatmak, uyumak istemiyorum ki. 8 saat uyuyunca kendimi hasta, kötü, sersemlemiş hissediyorum. Hastalanmadan önce belki fazla pozitiftim, polyannaydım. Ama şimdi tam tersiyim. Çünki mutlu olacak şey yapamıyorum. Bir şey yaparsam, bitirirsem, yaptığımı beğenirsem, pozitif ve mutlu oluyorum. Boş geçen zamanlar beni kızgın, öfkeli ve karamsar yapıyor. Bloğuma yazı yazmak, resim yapmaya çalışmak, şiir yazmaya çalışmak, arada torunuma gitmek başlıca aktivitelerim oluyor. Eskiden beri etrafla fazla ilgilenen biri olmadım. Bu aynen devam ediyor. Mesela şu anda ne kimseye görünmek, ne de kimseyi görmek istemiyorum. Çok yakınlarım dışında. Şu anda eşimin arkadaş grubuyla Nisan ayında yapacağımız gezi için konsantre olma çalışmalarına başladım bile.

Bir Parkinson'lunun günlüğü diye yazmaya başladığım blogun faydasını en çok ben görüyorum. Terapim dahilinde bir sürü şeyi çalıştırmış oluyorum. 

Şu anda beni etkileyen şeyler arasında hiçbirşey yapmama dürtüm çok ağır basıyor ama elbette dışarı çıkmaya devam edeceğim! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder