Sabah
kalkınca hemen pencerenin yanına giderek yağan kara baktım. Biraz tipi gibi yağıyor. Meteoroloji ara ara soğuk ve kar
uyarısı yaptığı için yollar oldukça boş. Hava gerçekten soğuk. Kaloriferler
cayır cayır yanıyor. Ev sıcacık. Bu durumda kar seyretmek çok güzel geldi.Senelerdir yeni yıla
karlı girmemiştik. Doğru çıkarsa haftasonuna kadar kar yağışı devam edecekmiş.
Yeni yıla evimizde eşim, ben ve yardımcımız birlikte gireceğiz. Soframız yılbaşı
sofrası olacak ama misafirimiz yok. Sakin
ve telaşsızım. Kendimi bomboş hissediyorum. Galiba bomboş olmayı da özlemişim.
Yılbaşında
evde olmak kişisel tercihim..
Zaten
eşimle ortak düşüncemize göre diğer akşamlardan farkı yok. Normal saatte
yemeğimizi yedik. Bir zamanlar çok eğlendiğimiz evin dışındaki yeni yıl
kutlamalarını artık isteyemiyorum, istemiyorum. Nedenlerini tahmin edeceğinizi
düşünüyorum.( Şimdiki durumumda uyamayacağım bir sürü sorun yaratır.)
Genç
ve sağlıklı iken her şeyin tadı daha
başka…..Şimdi daha sakin dingin bir hayatım var.Gençlerin ptt dediği pijama, terlik,
tv kombinasyonu bana daha uygun.Bu seneki yılbaşının geçmiş yılbaşılardan farkı
ağaç süsleme ile ilgili sansürümüz kalktı. Yardımcımla birlikte hemen bu
fırsatı değerlendirdik. Evdeki saksı bitkilerinden ağaç boyutunda ve görünümünde
olan Benjamin’i yılbaşı ağacı olarak süsledik. Böylece yıllar
sonra ilk defa renkli süsleri,yanıp sönen renkli ışıklarıyla çakma da olsa bir
yılbaşı ağacım oldu.İnanması güç fakat çocukça bir sevinç duydum. Karşısına
oturup seyretmek hoşuma gitti.
Yemekten
sonra zaplayarak o kanal senin bu kanal benim modunda tv seyretmeye
başladık.Saat 12.00 olurken parkta ve caddede atılan havai fişeklerin birbirinden
güzel muhteşem görüntüleri içinde yeni yıla girdik. O an yeni yılın hayatımıza
neler getireceğini ve neler götüreceğini
merak ettim. Yinede hoşgeldin yeni yıl diye mırıldandım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder