28 Aralık 2015 Pazartesi

Yeniyıla doğru...

Yeni yılın gelmesine çok az bir zaman kaldı. İçimde ne arzu ne heyecan var. Hiçbir şeyin eski tadı yok. Dünyanın dengesi bozuldu. Her sabah duyduğumuz felaket haberleri herkes gibi beni de etkiliyor. Aslında istatistiklere baktığımız zaman dünyanın en uzun süredir yaşadığı “barış” dönemindeyiz. Bu nasıl bir barış dönemiyse? Bir tarafta savaşlar, bir tarafta zorunlu göçler.

Fakat yeni yıla giriş yine de güzel şeyleri düşündürmeli değil mi? 

Yıllar geçtikçe dileklerim, beklentilerim değişti. Yeni yıla götürebileceğim ve eski yılda bırakabileceğim şeyler olsaydı neler olurdu diye düşündüm. Eski  yılda bırakmak istediklerim artmakta olan titremelerim, yavaş da olsa ilerleyen hastalığım ve değişen damak tadım. Yeni yıla taşımak istediklerim Bay P.’nin yarattığı, herşeye burnunu sokan, denemek isteyen çılgın ruh halim, resim çizmek ve şiir denemelerim.

Ayrıca  yeni yılın ilk ayında doğacak bebeğimizin sağlıklı doğmasını diliyorum. Babaanne olacağım!!! Ayrıca anneannesi olduğum ilk göz ağrımın gireceği üniversite sınavının iyi geçmesini ve istediği bölümü, okulu kazanmasını diliyorum. Allah iki torunumun da yardımcısı olsun. Yeni yılda terapistimin açacağı yeni ufuklarda başarılı çalışmalar yapabilmek için güç ve gayret diliyorum.

Kalan isteklerim son derece klişe. Her aklı başında, etrafını gözlemleyen ve haberleri takip eden insanın istediklerini istiyorum. Karanlığı, savaşları, dertleri, kirlenen havamızı eski yılda bırakıp, yeni yılda en azından insanların birbirlerine güler yüzle ”merhaba”, ”günaydın” diyebilecekleri daha hoşgörülü, aydınlık bir dünya istiyorum.




Hoş geliyorsun yeniyıl…Elin boş gelme lütfen…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder