21 Aralık 2015 Pazartesi

Pazar gününden seçmeler...

Yeniyılın girmesine bir Pazar kaldı. Şu sıralar çarşılar, sokaklar yeniyıl heyecanı içinde. Her yer süsleniyor.  Şehre ayrı bir güzellik katılıyor.  Neyse bu gün hiç dışarı çıkmaya
niyetim yok.  Bugünkü okuma saatimi de yazmaya ayırdığım için vaktim olursa gün içinde
romanıma devam edebilirim. Yazı yazmak benim çok vaktimi alıyor. Mutlu oluyorum. Zaman
alma sebebi biraz Parkinson'un yavaşlatması biraz da benim tek parmak yazıyor olmam.

Bugünü rasgele değerlendirmeyi düşünüyorum. Şimdi kahvaltı yapacağım. Sonra resimle uğraşırım. Evimde mutluyum. Yapacak, yazacak çok şeyim var. Saat  17.00 olmuş sadece resimle uğraştım. Tamamlayıp, boyadığım resmi beğenmediğim için biraz renkleriyle oynadım. Yine beğenmedim. O resimde bana uymayan bir şeyler var adeta… İtiraf etmeliyim ki boş, verimsiz bir gün geçirdim.

Böyle günler daha çok yoruyor.

Bari tarihten bir fıkra ile Pazar gününü noktalayayım.
Padişah Yavuz Sultan Selim Han içki  yasağı  koymuş. Ara ara tebdil-i  kıyafetle saraydan çı
karak; sadrazamla birlikte yasağa uyulup uyulmadığını kontrol edermiş. Günlerden bir gün
padişah ve sadrazam saraydan çıkmış kayığa binmişler.  Kayıkçı sahilden bir hayli uzaklaşınca
bir  şişe içki çıkarmış. Birkaç  yudum içtikten sonra padişaha ve sadrazama ikram etmiş.
Onlar da birer yudum içmiş. Sadrazam korkarak ͞Bre melun! Padişah yasaklamadı mı? Sen
ne cesaretle içiyorsun.͞ demiş. Kayıkçı da  ͞Padişah sarayında͟ diye cevap vermiş. Padişah ͞
"Nereden biliyorsun?͟" diyerek  devam etmiş. "Ben padişahım. Bu da başvezirim.͟" demiş. Kayıkçı pişkin pişkin, "Birer yudum içmeyle biriniz padişah oldu, biriniz sadrazam. Biraz daha iç
seniz biriniz Allah olacak biriniz peygamber. Tövbe, tövbe.͟" demiş ama bir  hayli  kuşkulanmış.  Fal bakmaya karar vererek remil atmış. ͞"Padişah  sarayda yok.͟" demiş. Tekrar   remil atarak, "Padişah derya üzerinde͞" diyerek devam etmiş. "Padişah bu kayıkta͟" demiş ve  susmuş. Can korkusuyla af dilemeye, aman dilemeye başlamış. Padişah "canını bir şartla bağışlarım. Saraya dönerken şehre hangi kapıdan gireceğimi bileceksin" diye emretmiş. Kayıkçı  düşünmüş. Kağıda bir şeyler yazmış.  ͞"Padişahım  bu kağıdı kapıdan geçince açın." diye ricada bulunmuş. Padişah kayıkla dolaşıp, durmuş. En son Kumkapıya gelmiş. Oradan da girmemiş. "Devam edin" demiş. Şimdiki Yenikapı önlerine gelince nöbetçilere  emrederek, "buraya hemen bir kapı açın" demiş. O anda oraya bir kapı açtırmış. Padişah o kapıdan geçmiş. Elindeki kağıdı açmış ve okumuş. "Padişahım yeni kapınız hayırlı olsun."

Belki de İstanbul'un Yenikapı Semtinin adı buradan gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder