22 Ağustos 2016 Pazartesi

Sonbahara doğru

Yazın son demleri diye düşündüğüm şu günlerde serin sonbahar hayallerini kurmaya başladım. Eskiden 15 Ağustos'tan sonra hava sonbahara döner denirdi. Değişen herşey gibi mevsimler de değişti. Sanki ara mevsimler kalkıyor.. Ben ilkokuldayken sınıf dergisi alırdık. Orada mevsimler öyle güzel anlatılırdı ki. Sonbaharı anımsatan resim gözümün önüne geldi. Yanaklarını şişirip bütün gücüyle üfleyip, daldaki son yaprağı düşüren rüzgar ve yolda yürüyen şemsiyeli yağmurluklu insanlar vardı reaimde. Şimdinin sonbaharında ben önce üşütmeyecek güneşli serin bir hava, kahverenginin, kızılın, sarının tüm tonlarını içeren ağaçlar, yağmur, rüzgar, dökülen yapraklar hayal ediyorum. Romantizmin gölgesinde tablo gibi ormanlarda yürüyüşler şömine karşısında birleşen eller, okunan şiirler derken duruyorum.

Hayallerim uçmaya başladı galiba. Artık filmlerde bile bu kadar romantizm kalmadı. Yazıya bu başlığı koyarken yapmak istediklerimden bahsetmek istemiştim.

Sonbaharda orman içinde kaplıcaya gidip, bir kür kaplıca artı masaj almak hoş olur. Sabah erken kalkıp yarım saat orman içi yürüyüş (kendi hızımla). Sonra hafif kahvaltı ve akşamüstüne kadar kafamı dinlemek. Saat 5'te pilates artı masaj olmak güzel olur. Programı hemen yapıverdim. Hayal edince her şey çok kolay. Gerçekleşse kaçta kaçını gerçekleştiririm/ gerçekleştirebilirim bilmiyorum. Yine yapmak istediğim bir başka şey de diyetisyene gitmek. Buna ek olarak da parkta yürüyüş ve haftada üç gün evde hoca ile pilateste yapmak isterim. Bu şekilde kendime daha iyi bakıp, dengeli beslenme ve hareketlenmeyi hedefliyorum.




Emellerimin ölçülü ve yapılabilir olduğunu düşünüyorum. Fizik tedavininde Parkinson tedavisinde faydalı olduğunu duymuştum. Masaj yada fizik tedaviyi programıma ekleyebilirim. Bu istediklerimden ne kadarını zapsam kardır. Bana moral ve motivasyo olarak dönecek diye düşünüyorum. Senden korkmuyorum Bay P.! Beni duyuyor musun?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder