Uzun zamandır evde oturduğumu farkındayım. Sosyalleşmek adına
birşey yapmadığım gibi kitap okumayı bıraktığımı hatta tv bile seyretmediğimi, evden çıkmak istemediğimi de
farkındayım. Bunları farkına vardığım halde değiştirmek için gayret etmek
istemediğimin de farkındayım. İşin en berbat tarafı da bu. Uzadıkça
yerleşik karakter haline geleceğini düşündüğüm bu durum Bay P.'ye zafer tam-tamları
çaldırabilir. Ben ilk adımı atarak evden çıkmaya sosyalleşmek
adına konsere gitmeye karar verdim. Türk sanat müziği konseri ve teması Atatürk'ün sevdiği şarkılar. Önceden verdiğim söz olmasa
kesin vazgeçerdim. Eve öylesine görünmez iplerle bağlanmışım ki...
Konser akşamı eşimle evden biraz erken çıktık. Trafiği düşünmüştük ama şansımıza sorun olmadı. Biz konserin yapılacağı kültür merkezinin önüne geldiğimizde konserin başlamasına epeyce zaman vardı. Hemen yanındaki cafeye oturduk. Konserin ses sanatçılarından olan yeğenimiz de 5-10 dakika yanımıza uğradı.
Konser çok güzel geçti. Türk sanat müziğini canlı canlı
dinlemenin keyfine vardım. Kulaklarımın pası silindi. Dinleyicilerin sanatçılara eşlik etmesiyle doğal bir koro oluştu. Bunun üzerine önümdeki gözyaşını sildi. Arkamdaki burnunu çekti. Yanımdaki mendil çıkardı. Öyle ya hepimiz duygulanmıştık! Bir Yemen Türküsü duyup da etkilenmemek
mümkün mü? O kadar samimi bir ortamdı ki, konser sonunda herkes gibi biz de ses sanatçılarıyla tokalaşarak ve teşekkür ederek çıktık.
Giderken zorlandığım
bu aktiviteden mutlu, neseli, olumlu duygularla döndüm. İki gündür de konserden dilime takılan bir şarkıyı evdekileri kaçırmak pahasına tekrar tekrar söylüyorum. Öğrendim ki her ayın üçüncü Çarşamba'sı o salonda Türk sanat müziği konseri oluyormuş. O kadar hoşuma gitti ve iyi geldi ki şimdilik niyetim bir sonraki konsere katılmak.
Bülbülüüüüüm altıın kafesteeee!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder