21 Aralık 2016 Çarşamba

İnşallah maşallah

Dün akşam arkadaşlarımla beraberdim. Yemek yiyip, sohbet ettik. Birlikte olmak güzeldi. Arkadaşlarımdan biri dişini yaptırıyormuş. Minik bir operasyon geçirmiş ağrılı ve iltihaplı olmasına rağmen kalkıp, gelmiş. "Görüşmeyeli çok olmuştu, özlemiştim" dedi. Canım arkadaşım yemedi, içmedi ama geldi. Konuşulurken konu ağrı eşiğine gelince o arkadaşımızın dayanma gücü söz konusu oldu. Sonra bir şekilde konu ben olsam  dayanamazdım, gelemezdim gibi karşılaştırmalara kaydı. Bu benim hassas noktalarımdan biri… Bana çoğu zaman "Senin elinin titremesinden başka bir şeyin yok. Masallah, o da  zamanla geçer. Bak gördün mü? Benim elim senden fazla titriyor." gibi yorumlar geliyor. Kızmak kızmamaktan ziyade söylenenlerden rahatsız olduğum kesin. Ne kadar alışmışız bu inşallah, maşallahlara. Yahu geçebilecek olsa o kadar doktorlara taşınıyoruz geçmiş olurdu şimdiye. Bir de tabi hastalığın kalanının bilinmemesi üstüne tuzu biberi. Öte yandan nereden bilsinler ki? 

"Bugün çok halsizim kıpırdıyamıyorum. Bu durum canımı sıkıp, moralimi bozuluyor." dediğimde "Sen benim ne halde olduğumu biliyor musun? Ben senden daha kötüyüm” gibi karşılaştırmalara ise çok kızıyorum. Tahammül edemiyorum! Her zaman dile getiremesem de içimden şunlar geçiyor. Karşılaştırma yapamazsın! Ben sen değilim! Senin ne çektiğini ben bilemem. Kimse kimsenin çektiğini bilemez! 



Bir de tavsiyeler var. "Benim kasılmalarıma şu ilaç iyi geldi. Sana da vereyim dene". Genelde "Teşekkür ederim. Doktoruma sorayım." desem de yine içimden çok şey geçiyor. 
KARDEŞİM! Biz bir değiliz. Nasıl benim boyum, kilom farklıysa hastalıklarımız ve belirti gösterme sebeplerimiz de farklı. Sana iyi gelen bana da iyi gelecek diye bişey yok. İlaç ikram edilmez. Şeker değil ki bu!!!

İnşallah, maşallah diyip, diyip elmalarla armutları karşılaştırmasak ne iyi olurdu... Ben kendime göre hayatımı karşılaştırmasız kafama ve Bay P.'ye göre ayarlamaya çalışıyorum. Gayret ediyorum baya baya çünkü ben de böyle büyüdüm. Komşunun aldığı ilaçlar, başkalarının dert yanmaları ve hep bir en kötü durumda olma yarışı... İşin komik yanı en kötü olunca ne oluyor hala anlayamıyorum. Velhasıl şu kendine acıma kültürü kötü şey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder