16 Aralık 2016 Cuma

İsyan

İçimdekileri ilk defa çıkarıyorum. Yoruldum. Aşağı yukarı dört senedir kendi kendime  mücadele için motivasyon sağlamaya gayret ettim. İç dünyamda ne geçtiğini farketmeyenlere de ayrıca sabır göstermem gerekiyor. İnsanlar ne bilsin benim nelerle uğraştığımı? Herkesin kendince bir sıkıntısı vardır mutlaka. Ben en dertliyim demiyorum çünkü olmadığıma eminim. Sadece sıkıldım! Yoruldum! Bıktım! 



Herşeyden vazgeçmek yatağıma gömülüp, saatlerce  ağlamak istiyorum. Hayatım boyunca kurallardan, sınırlandırılmalardan izin almalardan hoşlanmadım. Şartlı şurtlu, hesaplı kitaplı yaşamdan bıktım, yoruldum, usandım artık. Herşeyim tuhaflaştı. Bir başkasının hayatını yaşar gibiyim. Sanki uzun süren bir kabusun içindeyim. Herşeye dikkat etmek, bozulan damak tadım, tutarsız hayatım derken kendi kendimi tanıyamıyorum. Ne yapıp ne yapamayacağım konusunda hiç fikrim yok. Bazen zor şeyleri kolay yaparken, bazı kolay şeyleri yapamıyor olmak ve bunu kabul ederek sindirmek o kadar zor ki adeta çıldırıyorum. 

YETEER!

İnsanlar belirli süratte yapılması gerekenleri yapıyorlar. Onlar bilmiyorlar ki benim yürüyüşümle onlarınki bir değil. Dışarıya belli etmeme gayretimden ne olduğumu
kimse farkedemiyor doğal olarak... Fark ediyorlarsa da bana yansıtmıyorlar. Ben de kimseyi üzme niyetim olmadığı için bahsedemiyorum. Ah o kahrolası gurur... Halbuki yakınmak kültürümüzde de var! Ama benim içimde yok.. O üzülecek, bu kırılacak derken isyanlarımı içime atıyorum. Bir de sonra gayret etmemekle suçlanmak, benim de derdim var bak bana denmesi iyice dellendiriyor. 

Bazı tipler vardır. Bir kere dert yansan hemen kendilerinin daha çok sıkıntılar çektiklerinden nelere dayandıklarından dem vururlar. Eski ben susar mekan değiştirirdi. Şimdi kestirmeden burada bahsedemeyeceğim şekilde susturuyorum. İstihab haddim doldu. Beni herkes unutsun, takip, sorgu sual etmesin yada görünmez olayım....

Bugün çok efkarlıyım!

Fazla bir şey istemiyorum ki! Alt tarafı rahat hareket edebilmek, parka gidip yürüyebilmek, zorlanmadan eğilip doğrulmak yeterdi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder