5 Ekim 2015 Pazartesi

Değişen mevsimler

Her mevsim kendine özgü güzellikler taşıyor. Sağlığı yerinde olan her insan bu güzellikleri fark ederek yaşamalı.

Kış mevsimi soğuğuyla, kestanesiyle, yağan lapa lapa karıyla, kar tatiliyle, sömestr tatiliyle, kardanadam yapmayla, kızağıyla, kayağıyla ayrı bir alem. İlkbahar canlanan tabiat, çiçeklenen ağaçlar, papatyalar, mimozalar,laleler, güller, erguvanlar. Evden çıkma zamanı. Yürüyüşler yapma, pikniğe çıkma zamanı. Seyahatler için de en uygun mevsim. 

Yaz sıcağıyla, tatiliyle, deniziyle, bolluğuyla, bereketiyle güzel. Tatilde gelen torunlarla, misafirlerle, evlatlarla güzel. Sonbahar değişen tabiat manzaralarıyla, soğuyan havasıyla, gidilen kaplıcalarıyla, yapılan kış hazırlıklarıyla bir başka güzel...Telaşlı koşuşturmalı geçen metropol hayatı içinde bu güzellikleri görmeden fark etmeden günler aylar yıllar, işten eve, evden işe yada neyse mecburiyetler ve meşguliyetler içinde hızla akıp gidiyor. Ben şahsen böyle düşünüyorum. 



Mevsimine göre zamanımı değerlendirdiğimi düşünmekle birlikte şimdi diyorum ki keşke herşeyi daha bir dolu yaşasaydım. Şimdi mevsimler değişiyor. Ben de; hızla direnmeme rağmen maalesef ben de değişiyorum. Kış mevsimi dört gözle beklediğim kayak tatilimiz artık yok. Sağlık durumum kayağa uygun değil.İlkbaharın  güzelliğini parklarda görebiliyorum. Keyfimce gönlümce uzun yürüyüşler yapamıyorum. Seyahate çıkarken istediğim yere değil, bana uygun olan yerlere ve mutlaka biriyle gitmem gerekiyor.Yaz mevsiminde çok sevdiğim denizin bile tadını tam çıkaramıyorum. Sanki kollarım bacaklarım beni dinlemiyor. Mevsimler değişiyor. Ben de değişiyorum. Şimdi Sonbahar’dayız ve haliyle kapanan havayla insanı da ister istemez bir melankoli sarıyor. Çocuklar okula başladığı için yazlıklar boşalıyor ama öte yandan şehir ve trafik giderek doluyor ve çekilmez hale geliyor. Balıkçıların bayram ettiği bir mevsim. Palamut ve istavrit zamanı.  Beyler avda, hanımlar şehirde torun peşinde. Eskiden sonbaharı daha çok severdim. Yağmurda yürüyüş yapmayı çok severim. Şimdi bana şömine başında kitap okumak düşüyor.  Ayak uydurabilmek için değişmem gerekiyor.



Sevdiğim terk etmek zorunda kaldığım şeylere üzülmek yerine yapabileceğim yeni şeyler bulup onları sevmeli ve yapmalıyım diye düşünüyorum. Arayan insana hayat her zaman değişik alternatifler sunabiliyor. Yeter ki; hayatın yaşanmaya değer olduğunu unutmayalım ve içimizdeki yaşam sevincini kaybetmeyelim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder