Manevi kardeşim olarak gördüğüm
misafirimizle kız kıza gece çıkmaya başka bir ifade şekliyle
“gecelere akmaya “karar verdik. Bir hayli araştırdıktan sonra makul, mütevazi,
güncel ve evimize yakın olduğunu
düşündüğümüz Ataşehir’deki bir eğlence
mekanına karar verdik. Rezervasyonumuzu yaptırdık.
Uygun saatte taksiye atlayarak
mekanın önüne geldik. İlk anda gözüme dik bir merdiven ilişti.--Eyvah! Demeye
kalmadan yürüyen merdiveni fark ettim. Bir yandan burada ne işim var moduna
girmeye başlıyordum ki mekanın giriş kapısında karşılandık. Fasıl yeni
başlamıştı. Hastalanmadan önceki yıllarımda bu tür yerlere mümkün oldukça
giderdim. Şimdi bu tür yerlere gitmek istemiyorum. İçtiğim ilaçlar yüzünden
uykum erken geliyor. O akşam uykum gelmesin diye akşam ilaçlarımı eve dönünce
yatarken içtim. Gündüz de birkaç kahve içtim. Bir de ilaçların kısıtladığı içki
olayı var. Evin sakinliğine alışınca gürültülü müzik sıkar gibi geliyor. Yerimiz
güzeldi. Mekanı beğendim. Geniş bir salon, mezeler taze, yeterli ve leziz. İçkinin
kapağını yanınızda açıyorlar. Garsonlar ve servis özenli. Şef ilgili. Fasıl dinleyerek hafiften
atıştırmaya başladık. Canlı müzik
dinlemeyi gerçekten özlediğimi fark ettim.
Tam her şey yolunda gidiyor derken bacağıma
giren kramp rahatsız etmeye başladı. Masanın altında bacağımı uzattım. Silkeledim.
Bir türlü geçiremedim. Sonunda ayağa kalktım. Biraz ayakta durdum. Geçti. Oturdum
beş dakika geçti geçmedi öbür bacağıma kramp yapıştı. Biri geçti öbürü başladı.
Gayet sakin bir bacağımdan öbür bacağıma geçiş yaparak taciz eden kramplarla baş
etmeye çalıştım. İsmiyle müsemmah, neşeli, enerji deposu misafirimin etki
alanına kendimi bıraktım.
Karşımda
yaptığı play-backleri değme sanatçılar yapamaz. Yanına gelip, mikrofon tutan sanatçıya “görüntü var, ses yok. Ses olsa atardım
kendimi sahnelere doktor olacağıma sanatçı
olurdum” diyecek kadar da çılgın. Maşallah o kadar renkli, enerjik bir kişiliğe sahip ki....arada sigara içmeye
dışarı çıktığı zaman bende salondaki
kalabalığı gözlemledim. Salondaki çoğunluk bayanlara aitti. Herkes giyim
konusunda özenli içmeyi,eğlenmeyi ,eğlencenin tadını çıkarmayı çok iyi biliyor.
Galiba bayanlar daha çok eğleniyor. En son çıkan sanatçı pop fantezi yada arabesk türündeki
repertuarından sonra sanat müziğine geçiş yaptı. Sanatçının tuttuğu mikrofonda bende şansımı
denedim.Sesimin çıkıp çıkmadığı konusunda kararsızım.
Kulaklarımın pası silindi. Ruhumun
derinliklerinde uyutmaya ve unutmaya
çalıştığım canlı müzik dinleme özlemim
su yüzüne çıktı. Sanatçı, güzel sesi kadar beyefendi kişiliği ve herkese
dozunda ilgisiyle taktire şayandı.
Sonuç: Ben de hala İstanbul gecelerine akabiliyorum! Arayı bir daha bu kadar açmamalıyım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder