15 Şubat 2016 Pazartesi

Şaşı kedi Bekir

Sabah kalktım. Belirli bir programım yok. Bugün bana ne getirecek diye düşünürken masa takvimimdeki şaşı kedi Bekirle gözgöze geldik.


 Birden dikkatimi çekti. Aslında köpekler tercihimdir. Her sene köpekli takvim alırım. Bu sene herhalde almakta geç kaldım. Kalmayınca kedili takvim aldım. Hayvanları sevdiğim için çok da önemsemedim. Şimdi takvimi karıştırıp, yer alan kedilere göz attım. Eskiden kedi beslemişliğim de vardır. Çocukluğumda adı”Sarıoğlan” olan bir kedimiz vardı. Gururlu ve kişilik sahibiydi.Yakın geçmişte torunumun kedisi Simba’yla birlikteydik. Kızımda alerjik durum oluşunca  Simba'yı ben almıştım. Kapalı balkonumuzda iki av köpeği ve Simbayla büyük bir aile olmuştuk. Hasta olmadığım için  hepsine seve seve ben bakıyordum. Kedilerin kuyruk sallamasının kızma işareti olduğunu da torunum söylemişti. Köpeklerin tam tersi. Bir seferinde uzun süre kapıyı tırmalayıp sık sık miyavlayan Simba'nın ne demek istediğini sorduğumda o zaman küçük olan torunum bana”-gelin olmak istiyormuş ananecim” diye cevap vermişti. Bakıcısı Nazlı Hanım öğle anlatmış. Bu arada onu da anmış oldum. Bekir beni aldı eskilere götürüp, getirdi.

Hepsinin içinden benim için 2016'nın flaş kedisi düşünen kedi lakaplı şaşı kedi Bekir oluyor. Anlaşılan bugün bana Bekir'i  getirdi. Ama bu beni kesmez. Şimdi giyinip, toruncuğuma gideceğim bakalımEvden çıktım. Hava o kadar güzel ki, içimden yürümek geldi. Hiç acele etmeden yavaş yavaş yürüdüm.Torunumu sevdim, kokladım. Biraz oturduktan sonra yine yavaş yavaş yürüyerek geri döndüm. Böylece 50 dakika yürümüş oldum.

Saat 16.00 yoruldum.

Artık benim için gün bitebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder