12 Temmuz 2016 Salı

Bumerang

Yaz bu sene bumerang gibi gidip gelirken denize girmeyi ertelemek zor olmadı. Şimdi kendimi kısmen daha iyi hissetsem de aşırı duygusalım sanırım kalıcı olacak. Takvim itibarıyle yazın bitmesine az zaman kaldığını fark ettim. Denize girmeye karar verdim. Konsantre oldum gücümü toparladım.  Eşimle evden çıktık. Yokuş inerken yaptığı yardım teklifini bile kabul etmedim. İnişle başedebiliyorum. Denize gireceğimiz yere gelince  oturup bir daha kendime olumlu telkinde bulunduktan sonra denize girdim ve yüzdüm zorlanmadan su yutmadan yüzdüm. Üstümden kocaman bir ağırlık kalktı sanki.  Meğer korku belası erteliyormuşum. Eşime iyi olduğumu beni yalnız bırakabileceğini söyledim.  O yüzmeye devam etti. Hasta olmadan önce denize girince bir saat birlikte yüzerdik. Artık ona eşlik edemiyorum. Yüzdüğümde hem çabuk yoruluyorum hem de girmek için bahaneye bakan kramplardan  korkuyorum. Yavaş yavaş, yalnız başıma denizden  çıktım, duşa giden merdivenleri de çıktım. Duşumu da alarak oturduğumuz masaya geldim. Ne kadar yorulduğumu anlatamam.

Biraz o kitabını okudu ben terapistimin yaz ödevi olarak verdiği oyun gibi olan çalışmayı yaptım.

Bana ödül gibi gelen dondurmalarımızı da yedikten sonra yola koyulduk. Dönüş yolundaki tercihimizi merdivenden yana kullandık.  Eşim beni merdivenlerde taşıdı.  O yardım etmese merdiveni çıkamazdım herhalde. Benim pilim bitmişken. Duracell tavşanı gibi bitmez bir enerjiyle eşim balığa çıktı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder