11 Nisan 2016 Pazartesi

Lale devri

Seyahat sonrası lale devrim sabah 6'da uyansam da kitap okuyarak 8'e kadar oyalanarak başladı.Yardımcımın  ayak seslerinden uyandığını fark ettim. Elimdeki heyecanlı bölüm bitene kadar odamdan çıkmadım. Odamdan çıktığım zaman havanın güzel olduğunu ve parkta kahvaltı yapmanın ikimize de iyi geleceğini söyledi. Kocaman bir torbanın içine her şeyi sığdırmış. Park gerçekten çok güzeldi. Ağaçlar çiçeklenmiş, yapraklanmış, lâleler açmış. Kendimi iyi hissettirdi.





Kahvaltıdan sonra üşüdüm. Toparlanıp, eve döndük. Çantamızı boşaltıp, torunum Güneş'i görmeye gittik. Minicik Güneş'imiz gün gün büyüyor. Her görüşümde farklı buluyorum. Güneş'le biraz oynayıp, hasret giderdikten sonra evimize döndük. Şu sıralar resim yapma çalışmalarıma tekrar başladım. Uğraşıyorum.

Bana Lale devri de olsa mevsim değişiyor...

Artık her mevsim kendimi değerlendiriyorum. Daha yavaşladığımın  farkındayım. Hareket ederken zorlanmanın gerçeğini yaşıyorum. Hastalığımla barışma yıllarımı her ne kadar geride bırakmış olsam da dört nala koşmuş at gibi efor sarf edip, sonucunda anca bir arpa boyu yol gitmiş olmak beni en çok etkiliyen şey.


Yürürken beni neler bu kadar zorluyor? Her nefeste aldığım hava yetmiyor gibi, ciğerlerim yapışmış gibi geliyor. Nefes ve (sağlıklı her insanın refleks olarak yaptığı) yürüme koordinasyonunu bilinçli yapmaya çalışmam gerekiyor. Bir de hareketlerim yavaşladıkça hareketsizliğimin arttığını hissediyorum. Bu da Bay P.’nin  ekmeğine yağ sürmek oluyor. Kendimi bunu asla unutmamam gerektiği ile ilgili sürekli tenkit ediyorum. Fakat her insan gibi ben de zaman zaman olumsuz duyguların, moral bozukluklarının etkisinde kalıyorum. Hatta eskisine göre daha hassas  daha kırılganım. Ellerim daha beceriksizleşti sanki adeta parmaklarım birbirine dolaşıyor. Yüzüm, mimiklerim garipleşmeye devam ediyor. Çaktırmamak adına zorla yediğim salata, balık artık tamamen soframdan kalktı. Yorulduğumda daha zor ve uzun sürede toparlayabiliyorum.

İçimden çıkmayan sesimle, dağlara çıkıp, “artık yeter, yoruldum” diye bağırmak geliyor. Öte yandan kendimi sarsıp, “Kendine gel! Hayat kaliteni yüksek tutmak istiyorsan vazgeçmemelisin. Şimdilik olduğunu bilsen de istediğini yapıyorsun. Bunu kullanmalısın.” diyorum.  Ayrıca terapistimin değerlendirme sonuçlarımın sesim dışında iyi olduğunu söylemesi beni devam etme konusunda motive ediyor...


Şimdiki inşaat yeri sesim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder