Bugün kendimi gerçekten iyi hissediyorum. Uzun zamandır böyle
hissetmemiştim. İnşallah beni heyecan ve
telaşa sevkedecek bir şey olmaz da bu böyle devam eder. Bu iyi hissedişimin bir
sürü sebebi var. Bunların içerisinde biri var ki sanırım benim kadar
hepimizi ilgilendiriyor. Ama önce
kişisel sebeplerimi paylaşmak istiyorum.
Büyük torunumun lise diploma törenine katıldım. Duygulandım, çok mutlu
oldum. Torunumun gireceği üniversite sınavlarında başarılı olmasını da çok
istiyorum. O çalışıyor. Ben dua ediyorum. Dilerim dualarımız, emeklerimiz kabul
olur. Bu arada nişan yüzüklerini taktığım cici kızım da evlendi. Diploma
töreniyle aynı geceye rastladığı için gidemedim.Telli duvaklı göremediğime
üzüldüm ama onlara tüm kalbimle ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Gelelim ortak sevinecek noktamıza.
Haberlerde duyduğum “kök hücre” den bahseden haber bana henüz çözüm
bulunmamış olsa da her gün bir adım daha yaklaşıldığını gösterdi. Gelinen durum
şu: Beyindeki dopaminleri yok edilen farelere kök hücre enjekte edilmiş. Bunun
sonucunda beyindeki hasarın iyileştiğini gözlemlemişler. Böylelikle kök hücre
tedavisiyle Parkison için bir son
görünüyor olabilir. İsveçli bilim insanları da kök hücreden türeyen nöronların
2017 de insanlar üzerinde denenebileceğini açıklamışlar.
Belki sabırsızlık gösteriyorum ama kendime 2020 gibi bir hedef koydum.
O zamana kadar dayanmalıyım. Şimdiden
kendime tek başıma çıkacağım bir tatil programı ayarlamayı hayal etmeye
başladım.
Tabi ki karanlık tünelin ucundaki şifa ışığının huzmelerini görüyoruz
henüz. Kendisini de görebilip, aydınlığa kavuşabilmek için gayret diyorum.
Benim yeterince iyi durumda olmam lazım ki ben de faydalanabilecek grup
arasında bulunabileyim. Bunu özellikle yazıyorum, çünkü birçok insan şifa
bulunduğu anda o hastalıktan muzdarip herkesin fayda görebileceğini sanıyor.
Ancak ben daha farklı olduğunu öğrendim. İlk önce başlangıç seviyesinde
olanlarda, daha sonra orta seviyede, en son olarak da ilerlemiş durumda olan
hastalarda deneniyormuş. Bu arada seviye dediğim de ilk teşhis konulan seneye
bağlı değil. Belirtilere göre seviye belirleniyor.
İşte bütün bu sebeplerden ben de debelenmeye devam ediyorum ve “Yürü enginlerin bittiği son hadde kadar.
İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşar. ” diyerek de bugünün noktasını
koyuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder