10 Haziran 2016 Cuma

Hazırlanmaya başla Bay P.! Kök hücre geliyor!!!

Bugün kendimi gerçekten iyi hissediyorum. Uzun zamandır böyle hissetmemiştim. İnşallah  beni heyecan ve telaşa sevkedecek bir şey olmaz da bu böyle devam eder. Bu iyi hissedişimin bir sürü sebebi var. Bunların içerisinde biri var ki sanırım benim kadar hepimizi  ilgilendiriyor. Ama önce kişisel sebeplerimi paylaşmak istiyorum.

Büyük torunumun lise diploma törenine katıldım. Duygulandım, çok mutlu oldum. Torunumun gireceği üniversite sınavlarında başarılı olmasını da çok istiyorum. O çalışıyor. Ben dua ediyorum. Dilerim dualarımız, emeklerimiz kabul olur. Bu arada nişan yüzüklerini taktığım cici kızım da evlendi. Diploma töreniyle aynı geceye rastladığı için gidemedim.Telli duvaklı göremediğime üzüldüm ama onlara tüm kalbimle ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Gelelim ortak sevinecek noktamıza.

Haberlerde duyduğum “kök hücre” den bahseden haber bana henüz çözüm bulunmamış olsa da her gün bir adım daha yaklaşıldığını gösterdi. Gelinen durum şu: Beyindeki dopaminleri yok edilen farelere kök hücre enjekte edilmiş. Bunun sonucunda beyindeki hasarın iyileştiğini gözlemlemişler. Böylelikle kök hücre tedavisiyle Parkison için  bir son görünüyor olabilir. İsveçli bilim insanları da kök hücreden türeyen nöronların 2017 de insanlar üzerinde denenebileceğini açıklamışlar.

Belki sabırsızlık gösteriyorum ama kendime 2020 gibi bir hedef koydum. O zamana kadar dayanmalıyım.  Şimdiden kendime tek başıma çıkacağım bir tatil programı ayarlamayı hayal etmeye başladım.



Tabi ki karanlık tünelin ucundaki şifa ışığının huzmelerini görüyoruz henüz. Kendisini de görebilip, aydınlığa kavuşabilmek için gayret diyorum. Benim yeterince iyi durumda olmam lazım ki ben de faydalanabilecek grup arasında bulunabileyim. Bunu özellikle yazıyorum, çünkü birçok insan şifa bulunduğu anda o hastalıktan muzdarip herkesin fayda görebileceğini sanıyor. Ancak ben daha farklı olduğunu öğrendim. İlk önce başlangıç seviyesinde olanlarda, daha sonra orta seviyede, en son olarak da ilerlemiş durumda olan hastalarda deneniyormuş. Bu arada seviye dediğim de ilk teşhis konulan seneye bağlı değil. Belirtilere göre seviye belirleniyor.


İşte bütün bu sebeplerden ben de debelenmeye devam ediyorum ve “Yürü enginlerin bittiği son hadde kadar. İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşar. ” diyerek de bugünün noktasını koyuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder