26 Şubat 2018 Pazartesi

Bilgi güç demektir

Bilinmezlik beni her zaman huzursuz etmiştir, korkutmuştur. Vücudumda birşeylerin yolunda gitmediğini düşünüp, en yakın hastaneye gittiğimde doktor bana yüksek ihtimalle Parkinson olduğumu düşündüğünü söyledi. Bunu duyduğumda kendimi ölmek üzereymişim gibi hissederek vasiyet yazmaya karar vermiştim. 



Ardından kızım beni bugün hala takip eden doktoruma götürdü. Verilen tahlil ve tetkikleri yaptırdığım süre içinde hemen internetten bilgi edinmeye çalıştım. Öldürmediğini ama süründürdüğünü öğrendim. Daha çok korktum. Doktorumla konuşmaya gittiğim zaman Parkinson tanısının kesinleştiğini gördüm. Ağlamaya başladım. Doktorum bana herşeyi anlayacağım şekilde bazı kısımları tekrar tekrar anlattı. Bu sayede hastalığa bakışım değişti. Bilgilenmiştim. Fakat internet dediğim zaman doktorum bana “lütfen merak ettiğin herşeyi bana sor. Ne zaman istersen. Ama lütfen internetten bir şey öğrenmeye kalkma. Yanılırsın ve böyle paniklersin” dedi. Bir daha interneti bu amaçla kullanmadım. Herkesin hastalık sebebi, türü farklı olduğu için ilaç prospektüsü gibi herşeyi, her ihtimali bulunduruyormuş. 

Parkinson bilgilenmeyi gerektiren bir hastalık olmakla beraber sadece doktor, terapist değil aynı zamanda yaşayarak da bilgi ediniliyor. İlk zamanlar üzerimdeki etkisini bilemiyordum. Doktorum sayesinde ve terapistimin yaptırdığı çalışmalar, ödevler, kontrollerle  6. Seneye giriyorum. Yaşadıkça öğreniyorum ve her gün Bay P.'yi iyice tanıyorum. Terapistimin bana söylediği ve bir türlü inanamadığım bir şey de "artık hastalığınız konusunda siz de uzman oldunuz" cümlesi. Eminim bir doğruluk payı vardır. Nitekim hepimiz kendi vücudumuzu en iyi tanırız. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder